Cerrahın telefonu çalar,arayan hastahane sekreteridir.
-Buyrun sizi dinliyorum.
-Sayın hekim, ağır hasta var, acele bütün işinizi bırakın gelin.
…
-Geliyorum deyip hekim telaşla yola düştü.
Hekimi hastahanede hastanın babası hışımla karşıladı:
-Benim oğlum ölüm döşeğindedir, ne için bu kadar geç kaldınız? Sizin kendi oğlunuz olsaydı yine böyle yaparmıydınız?
Cerrah gülümsedi:
-Bana haber verilir verilmez acelece geldim. Bir de unutmayin ki, hayat ve ölüm Allah’ın elindedir.
Cerrah emeliyyat odasına dahil oldu. Ameliyat iki saat sürdü. Cerrah odadan çıkıp koridordaki babanın yanından sakince geçip gitti.
Ardından yardımcı hekim çıktı. Babaya “oğlunuz yaşayacak” dedi.
Baba bir an sevindi, sonra yine hiddetlenip dedi:
-Bu cerrah cok kötü ve insafsız bir adam. Ne vardı yani, çıkarken bana iyi haberi o verseydi.
Yardımcı hekimin gözleri doldu ve adamı hayatı boyunca pişmanlığa sevk edecek olan şu cavabı verdi:
-Cerrah cok güzel insandir. Onun oğlu otomobil kazasında bugün vefat etti. Biz onu defin merasiminden cağırdık.
Oğlunun defin merasimini yapamadan sizin oglunuzun şifasına vesile olmak için hastahaneye geldi.