internet sitelerinde  ,bazı kişiler  bu doktora ameliyat olucam nasıl diye soruyorlar , ne için nasıl,  kime göre nasıl , hangi durumda nasıl  vs vs belli değil,

birileride buna yorum yapıyor hatta ameliyatları hakkında ayrıntılı yorum yapıyor sevgili çok bilgili ! , mandalinayı bile tek tek seçen   ülkem insanı 🙂 doktorunu böyle de seçebiliyor !!!!!!!

 burun ameliyatları ile ilgili  bi kaç örnek

 bir arkadaşım oldu

çekiç keski girmişler ameliyata,takır tukur

sonra 1 hafta gözünün altı mor gezdi

sonra düzeldi ama siması değişti resmen

bir de komşumuzun oğlu yaptırdı

çok fena yaptılar,o kadar da yontulmaz ki kardeşim

 

benim ablam ağustos ayında burun kemiğindeki eğriliği düzeltmek için lokal anestezi oldu.sabah gitti.öğlen 2 gibi evdeydi.öyle burun deliklerinde kocaman tampon falan hiçbirşey yoktu.artık yeni uygulama böyle dediler.ilkgün biraz ağrısı oldu.ama diğer günler eskiye oranla dahada az diyordu.sadece soğukta sızlıyordu.ama dedikleri gibi dikkat etmen gerekiyor belirli bir süre. ablam lökal anestezide olduğu için hepsini çok iyi hatırlıyor.tak-tak diye ses geliyordu diyor:) doktor kemiği kırdığı gibi beynime oksijenin gittiğini anladım diyor. bence tavsiye en kısa sürede ameliyat ol dahada kötü durumlara neden olma.beyne yeterli oksijen gitmediği zaman beyinde, akciğerlerde ve kalpda rahatsızlar oluşmaya başlıyormuş.

 

slm arkadaşım.öncelikle burnunda deviasyon gibi bir problemin olması senin en yakın zamanda operasyon geçirmeni gerektiriyor.

ben de aynı prob.vardı.bundan 1 ay önce plastik cer.ameliyat oldum.

-hastanede bir gece kalıyosun.

-ameliyat senin uyanmanla beraber tam 4 saati buluyo.ve genel anest.yapılıyo.

-ameliyattan çıkar çıkmaz ilk 24 saat içinde gözlerinin üzerine buz uygulanıyo.gözler ve yüz bölgen çok şiş ve morluklar olmasın diye.tabi bunu yapabilmen için mutlaka yanında refakatçi bulundurursun

-sonrası 15 gün tamponlarla yaşıyosun.ağrı ve acılar oluyo.kanama da oluyo tabi bunlar normaldir

-bana sorarsan geciktirmeden olmanı tavsiye ederim

cevp  arkadaşım evet haklısınız bir an önce olmam gerekiyor hatta cok gec kaldım ama zaman sorunum var :(( cok teşekkür ederim aydınlattıgın için..

valla bi arkadaşım olmuştu şimdi yazıp da seni korkutmim :))

arkadaş burun ameliyatı oldu burnu düşüyo ameliyat sonrası aynı maykıl jeksin burnu gibi japonyadan özel ilaç getiriyollar doktorlar.. ilaç dediğim bildiğimiz yapıştırıcı:))))

deviasyon arkadaşında dediği gibi eğrilik ve seninkide deviasyon.sana şöle söyeleleyeyim ders çalışırken zorlanırsın çünkü ameliyattan sonra başını aşağıya doğru eğmemen gerekecek basınç olmaması için belirli süre.okul sebebiyle olmadım ama kısa sürede olmayı bende düşünüyorum:)

arkadaşım ben de tam dediğin şekilde biliyorum,kbb pek aklıma yatmıyor estetik cerrah en iyisi,baş ağrısı ve faranjit en büyük sorunum,ben emekli sandığına bağlıyım sen nerede oldun ameliyatı isim verebilir misin hangi şehir..ayrıca burnunun görüntüsünde bir değişme oldu mu,eğrilik var mıydı sende de..

ben ankara’da ,………………. oldum.4500lira verdim.burun çok önemli,tam suratın ortasında.insanın ifadesini tamamıyla değiştiriyor.o yüzden iyi bir doktora olmak lazım.3-5 fazla verip doğru düzgün,işi bilen bir doktora olmak lazım.ben estetik de olduğum için burnumun görüntüsünde değişiklik oldu.kemer vardı ,gitti.

sadece deviasyon ameliyatı olacaksanız simanız değişmez korkmayın.burnunuz da düşmez.burun düşmesi denen şey şu,burun ile dudak arasındaki açının erkeklerde 90 derece,bayanlarda biraz daha fazla olması lazım.kemerli burunlarda genelde burun ucu da düşüktür.burun ucu,içeriden kemiğe dikilerek burun ucu yükseltilir.dikişler gevşek yapılmışsa zamanla ipler kendisini bırakır ve burun yine eski haline döner,yani aşağıya bırakır kendini.burun düşmesi denen şey bu.sadece deviasyon ameliyatında burun ucuna müdahele edilmez.siz estetik olmayacaksanız ,burun düşmesinden falan korkmanıza gerek yok.deviasyon ameliyatı çok basit bir ameliyattır.geçmiş olsun

teşekkür ederim bu bilgi biraz olsun içimi rahatlattı..

arkadaşım demek ki benim olacağım ameliyat senin olacağınla aynı,yani bende de estetik olacak ve duyumlarım seninle aynı yönde,hatta fiyatlar dahi aşağı yukarı tutuyor,ben istanbula yakın bir yerdeyinm artık istanbulda olacam başka çarem yok..çok sağol,ben de aydınlandım..

Bu konu 11,010 defa okundu. ……………………………(Neleri okuyup inanıyoruz 🙂

ben çok simetrik ve havalı burunları beğeniyorum avşa dalveren ruhsar öcal rojda demirerinki gibi ……………………….. beyin tarzı nedir istediğim gibi yapabilirmi acab:

evet canım muayene ücreti alıyor l….bide sakın şuna şu kadar ameliyat yapmışsınız falan deme…senden daha az lır belki şeker…bide en ii dr.ada gitsen bilgisayardan ilginç görünüo biraz burun daha yapay ama yakından daha farklı ben …….. beye gittiğim zaman bunu farkettim canım
sewgiler:

 

BURUN ETİ İÇİN BİLMİYORUM AMA PENDİK İSTASYON SSK DA CENK EROL BEY VAR. ( kendimi bile buldum 🙂
KBB Cİ VE ESTETİK CERRAH ONU ÇOK METH ETDİLER BEN KARAR VERMİŞDİM AMA TAM ARADIĞIN
doktor GİBİ GÖZKÜYOR.

MORARMALARI SORAN ARKADAŞLAR
BENİM AMELİYATDAN SONRA MORARMAM YOK DENİCEK KADAR AZ OLDU.
Kİ KIRIK DOLAYISIYLA BAYAĞI ZOR BİR AMELİYAT OLDUĞU HALDE.
AMA AMELİYATDAN SONRA İLK 12 SAAT BUZ KOMPRESİ UYGULADIK
ONUN ÇOK FAYDASI VAR BİR DE CİLT TİPİNE GÖRE DEYİŞİYOR.

ALLAH HERKESE GÖNLÜNE GÖRE doktor VERSİN
BEN ÇOK MEMNUNUM HEM SAĞLIK HEM GÖRÜNTÜ AÇISINDAN

 

 

 

niye mezoterapi yapıyorum ;

 

Mezoterapi; ağrılı hastalıkları, vücutta bulunan yere lokal olarak uygulanan mikro enjeksiyonlar yoluyla kontrol altına alan, ya da tedavi eden bir tıbbi uygulamadır. Latince “meso=orta” ve “terapi=tedavi” kelimelerinden meydana gelmiş olup, “orta deri tedavisi” anlamındadır. Mezoterapi çok ince ve kısa iğne uçları kullanılmak suretiyle uygulanan bir yöntemdir. Mezoterapide ilaçların buradan emilimi çok az olduğu için, sistemik dolaşma ilaç geçimi de yok denecek kadar azdır. Yapılan enjeksiyon sayısı, hastaya, hastalığa ve enfeksiyonun yapılacağı bölgenin anatomisine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Mezoterapi, sıklıkla estetik amaçlı olarak selülit ve bölgesel zayıflama başta olmak üzere cilt problemleri, cilt yaşlanması ve saç dökülmesini engellemek amacıyla, artirit gibi tüm eklem hastalıklarında, boyun, bel fıtığı, migren, adet ağrılarında, spor travmalarında, varis, lenfödem ve flebit gibi bazı damar hastalıklarında da yaygın olarak başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.

Yüz Mezoterapisi Nedir?

Yaşlanma, yaşamın doğal bir sonucudur. Yapısal genetik ve çevresel faktörler aynı zamanda yaşam şartları yaşlanmanın sürecini etkiler. Kırışıklık, cildin yaşlanmasının en belirgin ifadesidir. Kırışıklıklar, durumları ve derinliklerine bağlı olarak az veya çok belirgindirler. Mezolift (mesolifiting), kelime olarak “cilt germe” anlamına gelmektedir. Mezolift kırışıklık tedavisi iki başlık altında incelenebilir:
  1. Yaşlanmayı geciktirici (anti-aging) uygulamalar
  2. Yaşlanma süreci içerisinde meydana gelmiş olan kırışıklıkların başta dolgu maddeleri olmak üzere birçok farklı uygulama ile yok edilmesi ya da azaltılmasını içeren uygulamalardır.
Anti-aging özellikteki mineral, vitamin ve bazı yapısal elemanların sistemik yolla verilmekten ziyade özellikle yaşlanmanın en çok belirginleştiği bölge olan yüzümüze mezoterapi yoluyla uygulanması hem uygulanan ilaçların asıl gerekli olan bölgedeki etkinliğini arttıracak, hem de diğer organların gereksiz yere yorulmalarını engelleyecektir. Seans sıklığı kişiye göre değişmekle birlikte, ilk ay 3 veya 4 seans, ikinci ve üçüncü ay 15 günde 1 seans, dördüncü ay 1 seans idame tedavisi şeklinde düzenlenmektedir. Seans sayısı arttıkça etkisi kalıcı olur. Botoks, dolgu ve kimyasal peeling uygulamalarına çok uygun bir destek tedavidir ve birlikte kullanılabilir.

Yüz Mezoterapisi Nasıl Yapılır?

Yüz mezoterapisinde ilaçlar küçük miktarlarda karıştırılarak cildin içine ve altına direk olarak verilir. Mezoterapi ile böylece cilt etkili maddelerden kısa sürede faydalanabilir. Ayrıca ilaçlar çok az miktarda verildiği için kullanılan maddelerin yan etki olasılığı azalır. Yüz mezoterapisi (mezolift) cildi yenileyen, cilt kırışıklığı ve cilt sarkmalarına etkili olan doğal ve faydalı bir yöntemdir.

  • Yüz  mezoterapisi (mezolift) yönteminde cildi yenileyen hyaluronik asit, antioksidanlar, vitaminler, mineraller ve amino asitler cilt altına minik iğnelerle uygulanır. Bu faydalı maddelerin direkt cilde verilmesi ve cildin uyarılması, cildin kolajen ve elastin üretimini arttırır, ciltte nemlenme artar ve cilt yenilenir.

Mezoterapi’nin Fayda Sağladığı Düşünülen Alanlar

  • Donuk ve parlaklığını yitirmiş ciltlere canlanma,
  • Ciltte elastikiyet kaybı ve sarkma tedavisinde yardımcı,
  • Cildin yaşlanmasını engellemeye yardımcı,
  • Yüzün yorgun görünümünü gidermeye yardımcı,
  • Sigara içenlerde cilt hasarını engellemek ve tedavi etmeye yardımcı,
  • Yaz öncesi güneş ışınlarının zararlarına karşı önlem almaya yardımcı,
  • Güneşten zarar görmüş ciltleri düzeltmeye yardımcı,
  • Diğer leke tedavileri ile birlikte lekeleri hafifletmek veya gidermeye yardımcı,
  • Diğer yöntemlerle birlikte sivilce izi, diğer yara ve yanık iz tedavisinde etkili,
  • Diğer yöntemlerle birlikte cilt çatlak tedavisinde yardımcı

Yüz Mezoterapisi Uygulanışı

Yüz mezoterapisinde (mezolift) uygulama öncesi cilt temizlenir ve dezenfekte edilir. İşlemden yarım saat önce anestezik krem sürülebilir. Yüz mezoterapisinde (mezolift), hazırlanan karışım çok küçük ve ince iğnelerle cilt içine veya üstüne verilir. Yüz mezoterapisi (mezolift) sonrası cilt daha taze ve dinlenmiş görünür. Cildin elastikiyeti artar ve cilt sarkması azalır. Kırışıklıklar hafifler. Cilt aydınlık bir görünüme kavuşur. Yüz mezoterapisi (mezolift) başlangıçta 1-4 hafta aralıklarla uygulanır. Ortalama 4-6 seans sonrası 3-6 ayda bir tekrarı yapılabilir. Yüz mezoterapisi (mezolift) sonuçları ikinci seanstan sonra ortaya çıkmaya başlar. Tedavi bittikten sonra cilt yenileme etkisi devam eder.

Yüz Mezoterapisi Diğer Yöntemlerle Birleştirilebilir mi?

Yüz mezoterapisinin (mezolift) cildi yenileyen lazer, radyofrekans uygulanması çok daha başarılı sonuçların alınmasını sağlamaktadır. Dolgu işlemlerinden önce veya sonra yüz mezoterapisi (mezolift) yapılması ciltteki sarkmaların ciddi şekilde giderilmesini sağlar. Mezoterapi içindekiler: Hyaluronik asit, Bakır, DMAE (dimethylaminoethanol), hyaluronik asit, lidocaine, magnezyum, selenyum, silica, vitamin A, vitamin B1, B2, B3, B5, B6, vitaminC, çinko, amino asitler, nükleik asitler, alfa lipoik asit, glutatyon.

 

Mezoterapi Tedavisinde Kullanılan İlaçlar:

  1. Yağ hücrelerini parçalayıcı (Lipolitik) ilaçlar: Bunlar tembel halde bulunan yağ hücrelerine işlevsellik kazandırırlar. Trigliseridlerin yağ asidi ve gliserol haline dönüşmesine imkan verirler. Böylece vücut diyetin desteğiyle bu enerjiyi kullanıp yakacak ve bölgesel olarak zayıflayacaktır.
  2. Bitkisel kökenli ilaçlar: Kılcal dolaşım geçirgenliğini normale dönüştürürler. Hücre ile dolaşım arasındaki yağ değiş tokuşlarının tanzimini yapar, hücredeki fazla suyun atılmasını sağlarlar.
  3. Anestezik ilaçlar: Ağrı kesici etkisi yaparlar ve damar açıcı faaliyetleri vardır.

Saç Mezoterapisi

Kadınlarda ve erkeklerde saç dökülmesi tedavisi için başvurulabilecek oldukça faydalı bir yöntemdir. Özellikle saçların yoğun döküldüğü loğusalık döneminde, mevsimsel saç dökülmelerinde seanslar halinde uygulanmaktadır. Bu yöntemde çok ince uçlu mezoterapi iğnesi ile vitamin, kan dolaşım düzenleyeciler, elastin, kollogen tetikleyeciler, keratin yapı elemanlarından oluşan bir kokteyl enjekte edilir.

İp uygulamaları yılların etkisiyle olan deformasyonu azaltmak (örücü ipler veya örümcek ağı) ve cildi asmak (thread lifting veya iple askılama) amacıyla kullanılır. Ameliyatsız iple yüz germe, cerrahi operasyona bir alternatif veya cerrahi yüz germe işlemini ötelemek için yapılan bir yöntemdir.

 

BPPV tanısı konulan hastalara tedavi olarak uygulanan, kristal birikimlerinin hangi kanalda olduğuna göre değişen manevralardır.
Epley manevrası bu manevralardan en sık uygulanan manevra olup, arka kanal ve ön kanal kristallerinde başarı oranı yüksektir. Ofis şartlarında uygulanabilen, hastanın sedyeye başıboşa gelecek şekilde yatmasını ile başlar. Hastaya önce denge testi olan Hallpike testi yaptırılır. Bu test esnasında hasta sedyede yatar pozisyona getirilip boşta olan baş 45 derece sağa veya sola çevrilir 45 derece arkaya yatırılır ve gözdeki titreşim yani nistagmus araştırılır. Sağda veya solda hangi tarafta nistagmus yakalanır ise o taraf hasta olduğu düşünülerek epley manevrasına geçilir. Başın gözdeki titreşim yatan tarafına yatmakta iken hastanın başı 45 derece karşı tarafa bakacak şekilde çevrilir ve yaklaşık 2 dakika kadar bu pozisyona beklenir. Daha sonra baş tekrar 45 derece aşağı bakacak şekilde çevrilip beklenir ve ardından hasta yavaşça kaldırılarak karşıya bakması sağlanır ve dinlenmesi için zaman verilir. Bu şekilde arka kanal BPPV tanı tedavisi tek uygulamada tamamlanmış olur. Manevraların KBB hekimlerince uygulanması ile başarısı yüksek tedavi protokolleridir.

 

Kadinin biri eczaneden iceri hisimla dalar ve eczacidan 1 sise arsenik
ister.
Eczaci kadina arsenikle ne yapacagini sorar ve kadin
“kocami oldurecegim” diye cevap verir.
Eczaci “kusura bakmayin ama size bu sebeple arsenik satmam olanaksiz” der.
Bunun uzerine kadin cantasina uzanir ve icinden kocasiyla eczacinin
karisinin yatakta cekilmis fotografini cikarir. Eczaci fotografa bakar ve
“receteniz oldugunu neden daha once soylemediniz!!”….

sınavlarda öğrenci cevapları 🙂

Soru: Dört büyük kitabın adını yazınız
Cevap: 1- Ansiklopedi, 2- Sözlük, 3- Kolej sınav kitabı, 4- Kalın roman kitaplar (Serpil-İlkokul 5)

Soru: İnsanları hayvanlardan ayıran temel özellikler nelerdir?
Cevap: İnsanların hayvanlardan çok derdi olması. (Buse- 7. Sınıf)

Soru: Zatürree hastalığı nasıl bulaşır?
Cevap: Duygusal yönden bulaşır. (Reyhan-Lise 1)

Soru: Trafik polisinin görevleri nelerdir?
Cevap: 1- Rüşvet almak, 2- Ceza kesmek, 3- Travestileri kovalamak (Adem-6. Sınıf)

Soru: Asgari ücret nedir?
Cevap: Askerlik şubesinde verilen ücrettir. (Hasan- 8. Sınıf)

Soru: Enfeksiyon nedir?
Cevap: Hükümetin düşüremediği fakat ters düşürdüğü bir hayat şeklidir. (Hüseyin-Lise 1)

Soru: FAO (Dünya Gıda Örgütü) nedir?
Cevap: Farkında olmadan ya da istenmeden çıkan bir gazdır. (Mehmet-6. Sınıf)

Soru: Haçlı Seferleri’nin çıkış nedeni nedir?
Cevap: Hocam affedersiniz, poponun kışkırtmış olmasıdır. (Ensar-6. Sınıf)

Soru: Dünyanın yuvarlak olduğunu kim kanıtlamıştır?
Cevap: Allah kanıtlamıştır. (Sadık-6. Sınıf)

Soru: Ailede demokrasi nasıl olmalıdır?
Cevap: Ailede demokrasi, sen istediğin zaman anneni dövemezsin. Ya da evde istediğin için evi kırıp dökemezsin. Baba olunca olabilir.(Emel-6. Sınıf)

Soru: Kimler oy kullanamaz?
Cevap: Hamile olma ihtimali yüksek olanlar. (Selçuk-7. Sınıf)

Soru: Şoka girmiş kişiye neler yapılmaz?
Cevap: Tokat atılmaz, yoğurt yedirilmez. (Cihan-8. Sınıf)

Soru: Avrupa’da reform hareketini kim başlattı?
Cevap: Riki Martin Luther. (Şenol 7. Sınıf)

Soru: Ege Bölgesi neden girintili çıkıntılıdar?
Cevap: Türkiye’nin en kıvrak bölgesi olduğu için. (Halit-7. Sınıf)

Soru: Devletin kuruluş amacı nedir?
Cevap: Devlet bazı insanların hususi büyük işlerini yapmak için kurulmuştur. (Kübra-7. Sınıf

 

Yüz felci (Fasyal paralizi) nedir?

Yüzümüzdeki hareketler beyinden çıkıp yüzümüzdeki kaslara giden sinir (fasiyal sinir) ve uç dalları ile kontrol edilir. Bu sinir beyinden çıkan 12 çit sinirden yedincisidir.
Beyinden başlayıp yüzümüzdeki en küçük kaslarına dağılan bu elektriksel ağın herhangi bir yerinde aksama olduğunda ‘yüz felci’ dediğimiz durum ortaya çıkar. Olguların çoğu (üçte ikisinden de fazla) nedeni belirsizdir.

Ancak:

  • Tümör
  • Enfeksiyon
  • Travma
  • Doğumsal Nedenler
  • Romatizmal Hastalıklar
  • Endokrin Hastalıklar
  • Toksik nedenlerle de oluşabilir.

Genel olarak sadece merkezi beyinsel kısmı ilgilendiren santral tip, ya da sadece beyinden sonraki siniri ilgilendiren uç kısmını ilgilendiren periferik tip olarak iki kısma ayrılır. Periferik tip klinik olarak daha iyi gidişlidir ve daha sık karşımıza çıkar.

Yüz felcinin belirtileri nelerdir?
Yüzde asimetri, konuşurken, ağlarken ağzın sağlam tarafa kayması en göze çarpan bulgudur. Yüzün mimik ve hareketlerinde azalma olur. Gözün tek taraflı kapanamaması, gözyaşının azalması, alın kırıştıramama, burun kanatlarının nefes alırken hareketsizliği, ıslık çalamama, tükürük salısında azalma, tad bozukluğuna kadar değişik bulgular eşlik edebilir. İstirahat durumunda görüntü tamamen normal olabilir.

Yaş ve cinsiyet ayrımı genelde yoktur, her yaşta görülebilir, hatta doğumsal bile karşımıza çıkabilir. Her mevsim görülebilmekle birlikte kış aylarında (soğuk başlıca bir etmen) daha sık gözlenmektedir. Bulaşıcı bir durum değildir. Romatizmal hastalıklar,  kulak enfeksiyonları, travma, gebelik son dönemi, soğuk, stres, bağışıklık sisteminin baskılandığı durumlar yüz felci görülme sıklığının arttığı durumlardır.

Bu ve benzer durumlarda mutlak ve acil olarak bir kulak burun boğaz uzmanına ve nöroloji hekimine başvurmamız gerekir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuç o kadar yüz güldürücüdür. İlk günler çok önemlidir.

Yüz felcinde tanı nasıl konulur?
Tanı genellikle hastanın kliniğiyle konur. Sinirin felci beş kademede değerlendirilir. Derece 1 en hafif, derece 5 en ağır klinik formu olarak değerlendirilir. En hafif formunda istirahatte tamamen normal gözükmekte, en ağır formunda istirahat halinde bile fark edilebilen yüz şekil değişikliği söz konusudur. Daha sonrasında bir takım sinirsel testlerle hem tanı kesinleştirilip hem de hastalığın gidişatı ile bilgi edinmemize yardımcı olur. Bu testler de bozukluk görülebilmesi için 3-5 gün geçmesi gerekir. Yani hastalığın ilk günlerinde bu testler normal olabilir

Yüz felcinin tedavisi nedir?
Tedavi nedene yöneliktir. Örneğin kulak enfeksiyon varsa bu tedavi edilmelidir. Diabetik bir hasta ise kan şekeri regüle edilmelidir, tedavi de kullanılan ilaçlar (kortizon, antiviral ajanlar, b kompleks vitaminler…) dışında, sıcak uygulama, masaj, yüz hareket egzersizleri ( balon şişirme, sakız çiğneme, ıslak çalmaya çalışma gibi) tedavide oldukça etkilidir. Bu hastaların göz kapamamaya problemi göz kuruluğuna ve göz enfeksiyonuna zemin hazırladığından geceleri göz damlaları- pomadları kullanılır ve göz bandajı ile göz kapatılmalıdır.

Yüz felci geçiren hastaların %80 herhangi bir cerrahi tedavi gereksinim duymadan 2-3 haftada düzelir. %10 bu süre bir yıla kadar uzayabilir. % 10 da ise yüz felci kalıcı olur. Nadir olsa da tekrarlama eğilimi gösterebilir. Yüz felcine neden olan duruma göre cerrahi tedavi bir seçenek olabilir.

Migren Nedir ?

Baş ağrısı, toplumda çok sık görülen ve hayat kalitesini önemli ölçüde düşürebilen bir yakınmadır. Değişik özelliklerine göre takip ve tedavileri farklılık gösterebildiğinden baş ağrılarının doğru tanınmaları önem taşır. Bu aşamada hekimler en çok hastanın anamnez özelliklerinden faydalanırlar.  Baş ağrısına neden olabilecek başka bir hastalık olmaksızın ortaya çıkan baş ağrıları primer baş ağrılarıdır.

Migren, primer baş ağrıları arasında yer alır. Doğurganlık çağındaki kadınlarda daha sık görülür. Baş ağrısı zonklayıcı tarzda,  bulantı ve kusmanın eşlik edebildiği, hastaların ağrı sırasında kokulardan rahatsız oldukları, genellikle karanlık ve sessiz bir yerde olmayı tercih ettikleri ağrılardır. Başın bir yarısına yerleşmiş, değişik aralıklarla tekrar edebilen, saatler-günler ( 4-72 saat) süren ataklar halinde görülür. Fiziksel aktivite ağrının şiddetini arttırır. Gelip geçici bu baş ağrıları migren atakları olarak adlandırılır.

Bazı hastalarda genellikle migren ataklarından önce, nadiren ise atak sırasında veya sonrasında   görme bozuklukları, duyusal yakınmalar,  kuvvet kayıpları ve baş dönmesi gibi eşlik eden yakınma ve bulgular  olabilir. Auralı migren olarak adlandırılan bu tabloda hastaların yakınmaları çoğunlukla baş ağrısının başlaması ile gerileyerek kaybolur.

Bazı hastalarda ağrı sürekli hal alabilir. Ağrının süresine göre böyle bir durum 72 saatten uzun süren ağrıda migren statusu, 15 günden uzun süren ağrıda kronik migren olarak tanımlanır. Migren ağrısının bir diğer özelliği ağrının sıklığının arttığı bu durumlarda alınan ağrı kesici miktarının artması ile bir süre sonra ağrının ağrı kesiciye yanıtsız hale gelmesidir.

Atak sıklığı nadir olan ve ağrıları basit ağrı kesicilere yanıtlı olan migren hastaları hekime daha geç dönemlerde baş vururken; süresi artan, ağrı kesicilere yanıtsız ağrılarda başın ağrıyan bölgesinde başka bir hastalık (tümör, kanama) olduğunu düşünerek hekime başvuran hasta sayısı oldukça fazladır. Böyle bir durumda hekimin hastaya yaklaşımında esası her zaman olduğu gibi anamnez özellikleri belirler. Yeterli süre ayrılarak,  ayrıntılı alınan bir anamnezde yukarıda belirtilen tüm özellikler sorgulanacak, şüphe duyulan hallerde olası diğer başağrısı türlerine yönelik anamnez genişletilecektir. Ayrıntılı bir nörolojik muayene ile birleştirilen anamnez özellikleri sonrasında uygun laboratuar ve görüntüleme incelemeleri planlanır. Migren düşünülen bir hastada görüntüleme incelemelerinin normal olması beklenir.

Migren tedavisi nedir?
Migren tedavisinde atak sıklığı ve süresine dayalı tedavi önerilerinde bulunulur.  Atak sıklığı az olan hastalarda spesifik (triptanlar, ergot türevleri)  veya non-spesifik migren ilaçları (basit ve kombine analjezikler, non-steroidal anti-inflamatuvar ilaçlar)  ile tedavi yeterli olacaktır. Atak sıklığı ve ağrı şiddeti fazla olan hastalarda ise hekim tarafından hastanın diğer sağlık durumu da gözetilerek uygun koruyucu (proflaktik) tedavi uygulanır. Profilaktik tedaviler antihipertansif, antiepileptik ve antidepresan ilaçların bazılarını içeren geniş bir grubu kapsar.

Kulakta sıvı toplanması nedir?

Kulakta sıvı toplanması, tıp dilinde Efüzyonlu Otit olarak adlandırılan, ağrı-ateş olmaksızın kulak zarının arkasında, orta kulakta sıvı birikmesiyle ortaya çıkanbir hastalıktır.

Kulakta sıvı toplanması kimlerde görülür? Belirtileri nelerdir?

Kulakta sıvı toplanması çok büyük oranda çocuklarda görülmektedir. En önemli belirtisi işitme kaybıdır. Ağrı-ateş gibi diğer belirtiler ve bulgular olmadığı için tanıyı koyabilmek için dikkatli olmak gerekir. Çocuğun televizyon izlerken sesi çok açmaya başlaması, çocuğu çağırırken yükses sesle çağırmak gerekmesi ya da dersleri çok iyiyken okul başarısında meydana gelen düşme kulakta sıvı toplanmasıyla ortaya çıkan işitme kaybına ilişkin ipuçları olabilir.

Kulakta sıvı toplanması nasıl meydana gelmektedir?
Çocuklar orta kulak iltihaplarına meğillidir. Orta kulak östaki borusu ile genze açılmaktadır. Bu yapının görevi orta kulağın havalanmasını ve drenajını sağlamaktadır. Östaki borusu çocuklarda erişkinlere göre daha yatay seyreder ve erişkindeki açısına 7 yaşında ulaşır. Çocuklarda geniz eti sorunlarına da rastlanabilmektedir. Geniz eti hem östaki borusunun ağzında tıkanmaya yol açabilmekte, hem de orta kulak iltihaplarında rol oynayan bazı mikroplar için bir rezervuar görevi görebilmektedir. Tüm bu faktörlere ek olarak çocuğun bu mikroplarla savaşmak için bağışıklığının olgunlaşma aşamasında olması, bazı olgularda alerjik nezle orta kulak iltihaplarına yatkınlık oluşturabilmektedir. Orta kulak iltihabı en çok yaşamın ilk 3 yılında rastlanmaktadır. Orta kulak iltihabı olan bir çocukta kulak arkasındaki sıvı %40 olasılıkla 1 ay, %10 olasılıkla 3 ay ve daha uzun süre kalmaktadır.

Erişkinde kulakta sıvı birikmesi nasıl olur?
Erişkinde kulakta sıvı birikmesi genellikle nezle gibi bir viral üst solunum yolunu takiben meydana gelebilmektedir. Bazen tek kulakta sıvı birikmesi ve aynı tarafta boyunda giderek büyüyen ağrısız bir kitle beraber olursa bu bulgular bir geniz tümörünün sonucu olabilir. Bu durum nadir de olsa bu konuda dikkatli olunmalıdır.

Tanı nasıl konur?
Muayenede kulak zarında matlaşma gibi bir renk değişimi, bazen kulak zarında çökmelere rastlanabilir, kulak zarı arkasında hava kabarcıkları görülebilir. Kulakta sıvı birikiminden şüphelenilen hastada orta kulak basınç testi ve işitme testi tanıyı doğrular.

Tedavide ne yapılır?
Kulakta sıvı birikiminin tedavisi öncelikle ilaç tedavisidir. Söz konusu sıvının iltihabi bir sıvı olduğu ortaya koyulduğu için üzerinde uzlaşma olan tedavi antibiyotik tedavisidir. Hastaya 10-14 günlük bir kür antibiyotik tedavisi uygulanır. Bunun yanı sıra sıvının emilmesine yardımcı ilaçlar olarak dekonjestan adı verilen spreyler, çocuklarda şuruplar, alerjik hastalarda antihistaminik adı verilen ilaçlar ve kortizonlu spreyler kullanılabilir. Bu ilaç tedavisi sonrası hasta takibe alınır. Kulak zarında çökme gibi değişiklikler, ciddi işitme kaybı gibi bazı özel durumlar yoksa hasta 3 ay kadar ara ara kontrollerle takip edilebilir. Bu sürenin sonunda hala sıvı kaybolmamışsa cerrahi uygulanır.

Kulak Kiri (Buşon) nedir?

Dış kulak, kulak kepçesi ve dış kulak yolundan meydana gelir. Dış kulak yolu, kulak kepçesi ile kulak zarı arasında, tünel şeklindeki kısma verilen isimdir.

Dış kulak yolu (kulak kanalı), kum saatine benzer, orta kısmında daralır. Dış kulak yolu kemik ve kıkırdak yapılarından oluşmaktadır. Bu yolun dış kısmındaki derinin içerisinde, kulak salgısını oluşturan özel salgı bezleri bulunur. Salgının görevinin toz ve kum parçalarını tutarak kulak zarına zarar vermesini engellediği varsayılır. Genellikle salgı kurur ve içerdiği toz ve kumla birlikte kulak dışına atılır veya silinip alındığı kulak kepçesine doğru kayar.  Buradaki kurumuş birikintiye “buşon (kulak kiri)” adı verilir. “Kulak kiri” aslında kulağın kirli olduğu anlamına gelmez, halk arasında böyle isimlendirilmiştir. Kulak salgısı koyu olan kişilerde veya tozlu ortamda çalışan insanlarda bu akıntı birikebilir ve dış kulak yolunu tıkayabilir.

Buşon hangi şikâyetlere yol açar?
Kulak salgısı, kulak yolunu koruduğu ve geçici bir koruyucu sıvı tabakası oluşturduğu için faydalıdır. Kulak salgısının yokluğu, dış kulak yolunun kurumasına ve buna bağlı kaşıntılara sebep olur.

Bazı hastaların buşona ait hiçbir yakınması olmayabilir ve buşon rutin Kulak burun boğaz muayenesi sırasında saptanabilir. Bir veya iki kulakta birikim tıkanıklık oluşturduğunda ise geçici işitme kaybı, kulakta dolgunluk hissi, ağrı, kaşıntı, uğultu, çınlama gözlenebilir. İşitme kaybı farlı derecelerde klinik verebilir. Normalde başkalarıyla yakın ilişki kurmak durumundaki hastaların buşonun yol açtığı işitme kaybı nedeniyle sosyal izolasyon içine girmesine neden olabilir.

Buşon nasıl anlaşılır?
Buşon tanısı otoskopik muayene ile kulak burun boğaz hekimi tarafından konabilir.  Otoskopik muayenede; buşon varlığı tanı koydurucudur. Bu gibi durumlarda kulak burun boğaz hekimine başvurmak faydalı olacaktır.

Buşon nasıl tedavi edilir?
Buşon tedavisinde hastalara farklı seçenekler sunulabilir. Seçenekler hasta ve hekimin tercihine, sağlık kuruluşunun özelliklerine göre değişebilir.

OFİSİMİZDE  HERHANGİ BİR YUMUŞATICI KULLANILMASINA GEREK OLMADAN DONANIMLI CİHAZLARIMIZLA RAHATLIKLA TEMİZLEYEBİLİYORUZ . BU NEDENLE ÖNCESİNDE YUMUŞATICI DAMLALAR KULLANILMASINI KİRİ YUMUŞATIP KULAK ZARINA YAPIŞMASINA NEDEN OLABİLECEĞİNDEN ÖNERMİYORUZ . 

Tedavi seçenekleri arasında serumenolitik damla, damla kullanarak veya kullanmadan su ile yıkama (kulak lavajı), aspirasyon, küret ile çıkarma yer almaktadır. Buşonun hemen çıkartılamadığı durumlarda kiri yumuşatıcı damla verilerek belirli bir süre sonrasında aspirasyon genel uygulamamızdır. Buşonun yumuşaması ile temizleme daha kolay, komplikasyonsuz ve daha kısa sürede sonuçlanır.  Kulak lavajı ise tek başına ve ya serumenolitik damla ile kombine kullanılabilir. Kulak lavajı işlemi nazikçe yapılmalıdır. Ancak her kulağa lavaj yapılamayabilir. Serumenolitik damla tek başına bazı buşonları tamamen yok edebilir ya da yıkama öncesinde buşonu yumuşatır.

Buşonu hastanın kendisi temizleyebilir mi?
Çoğunlukla kulak kanalı kendi kendini temizler; bu, kulak zarından kulak kepçesine kadar derinin ve birikintilerin yavaş yavaş dışa doğru doğal bir mekanizmayla itilmesi ile olur. Eski kulak birikintisi devamlı olarak kulak dışına doğru itilir, burada kurur ve düşer.
Kulak salgısı, kulak yolunun iç kısmında oluşmaz, sadece dış kısmında oluşur. Eğer hasta kulağını yabancı bir cisimle temizlemeye kalkışırsa, bu akıntıyı iç kısma, kulak zarına doğru iter. Yabancı cisimler kullanarak kulak temizlenemez, sadece kulak kiri içeriye doğru itilir. Aynı zamanda dış kulak yolunun derisi ve kulak zarı çok ince ve hassastır, kolaylıkla zedelenebilir. Ayrıca kulağa yabancı bir cisim girdirilmesi sırasında kulak zarı zedelenebilir ve yırtılabilir.

Kulak zarınızda delik olup olmadığını bilmelisiniz. Kulak zarınız delikse, kullandığınız damlalar, kulak iltihabına yol açabilir. Aynı şekilde, delik kulak zarı olan bir kulağın yıkanması da iltihap gelişmesine neden olabilir. Bu durumlarda Kulak Burun Boğaz hastalıkları uzmanına başvurmanız gerekir.

Kulak yıkatmak alışkanlık yapar mı?
Kulak yolunun yıkanması bir alışkanlık yapmaz. Kulak salgısı koyu olan ve kulak kanallarının kendisini temizleme mekanizması yetersiz olan kişiler, sık sık kulak salgıları biriktiği için, her altı ay veya yılda bir kez kulaklarını temizletmek ihtiyacı duyarlar. Bu, kulak akıntısının yapısından kaynaklanmaktadır ve ilk yıkama işleminden önce başlayan ve yıkama işlemi sonrasında da devam edecek bir sorundur. Yıkansa da, yıkanmasa da kulak akıntısı birikecektir.