baş dönmesi

Baş Dönmesi (Vertigo)

Latince dönmek fiilinden gelmektedir, denge sisteminde ortaya çıkan fonksiyon bozukluğu sonucu baş dönmesi olarak adlandırılır. Vertigo sırasında hastalar çevredeki eşya veya insanların etrafında döndüğünü ifade ederler. Kendi çevresinde 4-5 defa döndükten sonra duran veya lunaparkta dönme dolaba binip inen sağlıklı insanlarda ortaya çıkan baş dönmesi vertigoyu çok iyi tarif etmektedir. Kişide ortaya çıkan sağ veya sola doğru denge kaybı, sersemlik hissi, başta ağırlık olması veya yerin ayaklar altından kayması durumu vertigo değildir. Bu gibi durumlar dizziness olarak adlandırılır ve bu da denge bozukluğu içinde yer almasına rağmen vertigoya göre tedavisi farklılık gösterir.

Vertigo bir hastalık değildir; bir semptom yani bulgudur. Nasıl baş ve kol ağrısı veya ayakta uyuşukluk bir hastalık olmayıp bir hastalık sonucu ortaya çıkıyorsa vertigo da benzer şekilde bir hastalığın neden olduğu bulgudur. Bu nedenle hangi hastalığın vertigoya neden olduğu araştırılarak tanıya gidilmelidir. Vertigoya neden olan her hastalığın tedavisi farklıdır. Bu nedenle vertigonun tedavisi altta yatan hastalık tespit edildikten sonra yapılmalıdır.

Halk arasında varolan “vertigonun tedavisi yoktur” inanışı yanlıştır. Vertigo tedavisinin başarısız oluşundaki ana neden çoğu zaman tanının doğru konamamasıdır. En sık vertigo nedeni olan ve denge kristallerinin dağılması olarak adlandırılan Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo’da tanı doğru konur ve kristallerin dağıldığı yarım daire kanalı doğru olarak tespit edilirse tek manevra ile 10 dakika içinde %90’ın üzerinde tedavi sağlanmaktadır.

Diğer vertigoya neden olan hastalıklarda da, hastanın gerekli yaşam şartlarına uyması ve düzgün ilaç kullanımı ile şikayetler ya tamamen geçmekte ya da hayatı etkilemeyecek seviyeye inmektedir.

Hangi hastalıklar vertigo görülmesine yol açabilir?
Vertigo ve denge bozukluğuna neden olan hastalıklar görülme sıklığına göre aşağıdaki gibi sıralanmıştır.

  • Benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV)
  • Meniere Hastalığı
  • Vestibüler nörinit à denge sinirinin iltihabı
  • Vestibülopati (İç kulak denge sisteminin işlev bozukluğu)
  • Labirentit (iç kulağın iltihabı)
  • Migren (iç kulak migreni)
  • Psikolojik nedenlere bağlı vertigo
  • Barotravma (yüksek basınca maruz kalınması sonrasında iç kulakta hasar oluşması)
  • Akustik travma (yüksek sese maruz kalınması sonrasında iç kulakta hasar oluşması)
  • Akustik nörinom (iç kulak sinirinden kaynaklanan tümör)
  • Beyne giden kan damarlarında daralma
  • Multipl skleroz
  • Beyin tümörleri
  • Boyun omurga ve kas yapısında ortaya çıkan hastalıklara bağlı gelişen denge bozuklukları ve vertigo

Sık olarak vertigo ve denge bozukluğuna neden olan hastalıkların kısaca değerlendirilmesi:

1- Benign paroksismal pozisyonel vertigo: Yatağa yatarken, yataktan kalkarken, ayakkabılarını giymek için eğildiklerinde veya raftan bir şey almak için başlarını kaldırdıklarında kısaca baş hareketleriyle ortaya çıkan vertigo ile ortaya çıkar. Çoğu hastada baş dönmesi 5-15 saniye  sürer ve az kişide 1 dakika veya üstüne çıkabilir. Halk arasında “denge kristallerinin dağılması” olarak adlandırılan bu hastalıkta iç kulaktaki denge organında doğal bulunması gereken yerden ayrılan kalsiyum-karbonat kristalleri yarım daire kanalları içine düşerek  başın hareketi sırasında yarım daire kanalları içindeki sıvı içinde hareket ederek baş dönmesine neden olurlar. Kişi oturur pozisyondan yatar pozisyona geçince  şiddetli baş dönmesi olur yine aynı şekilde yattığı yerden doğrulup oturunca da yine aynı şekilde baş dönmesi ortaya çıkmaktadır. Her iki kulakta değişik yönlere doğru uzanan 3’er adet yarım daire kanalı mevcuttur. Kristallerin düştüğü doğru kanal tespit edildikten sonra yaklaşık 10 dakika süren manevra ile kristaller yarım daire kanalı içinden ayrıldıkları alana geri yollanır. İlaç kullanmadan yapılan ilk manevra sonrası tedavide başarı oranı % 85’in üzerindedir.
2- Meniere Hastalığı: Bu hastalığı tarif eden Fransız bilim insanının adı nedeniyle bu isimle anılır. İç kulakta ses dalgalarının oluşturuduğu titreşimlerin alınıp elektriksek enerjiye çevrilip beyne iletilmesi iç kulak sıvılarının dalgalanması ile olmaktadır. Yine vücut ve baş hareketleri, iç kulaktaki denge sıvılarının hareket etmesi ile değerlendirilmekte ve sıvı dalgaları reseptör organ tarafından elekriksel dalgaya dönüştürülerek beyne iletilmektedir. Bu iç kulaktaki sıvıların basıncının artması sonucu Meniere Hastalığı gelişir.  İç kulak sıvı basıncının arttığı ataklar sırasında vertigo, işitme kaybı, kulakta çınlama ve kulakta dolgunluk ortaya çıkar. Vertigoya mide bulantısı ve kusma eşilk edebilir. Bu ataklar dakikalarca sürebildiği gibi saatler veya bir gün süreyle devam edebilmektedir. Senede bir atak görülebildiği gibi haftada bir atağın görülebildiği, kişilerin hayatını idame etmesini engelleyecek seviyelere ulaşabilmektedir. Tam olarak sebebi bilinmemekle beraber genetik geçiş, orta kulak iltihabı, kafa travması, kulak ameliyatları, iç kulaktaki anatomik bozukluklar bu hastalığa neden olabilmektedir. Tedavi tuz alımının azaltılması, kafeinli içeceklerden uzak durulması, sigara kullanılmaması ve stresten uzak durulması önerilir. Ayrıca hastalığın şiddetine ve hastalığın atak sayısına göre ilaç tedavisi uygulanmakta ve bu şekilde tedavinin sağlanamadığı durumlarda orta kulağa ilaç uygulamaları ve çeşitli ameliyatlar uygulanabilmektedir.
3- Vestibüler Nörinit: İç kulaktaki denge organı ile beyin arasında bağlantıyı sağlayan denge sinirinin iltihabı ile ortaya çıkar. Ani başlayan çok şiddetli vertigo, mide bulantısı ve kusma insanda panik oluşturu ve zaman zaman ölüm korkusunu beraberinde getirir. Baş dönmesinin çok şiddetli olduğu durumlarda günlerce yataktan kalkmak mümkün olmayabilir ve şiddetli mide bulantısı, yemek yeme ve su içmede zorlanmaya neden olabilir.  Vertigo günler içinde azalır, fakat denge bozukluğu aylarca, gerekli takip ve tedavi desteğinin sağlanmadığı durumlarda yıllarca devam edebilir. Yoğun baş dönmesinin ilk günlerinde kişi gerekirse hastaneye yatırılıp serum ile birlikte yoğun tedavi uygulanmalı ve en erken dönemde hareket etmesi sağlanmalıdır.

Kısaca:

  • Vertigo hastalık değil, bir hastalığın bulgusudur.
  • Vertigonun tedavisi yoktur inanışı yanlıştır.
  • Vertigo altta yatan hastalığın tanısı doğru yapıldığı takdirde kontrol altına alınabilmekte ve tedavisi sağlanmaktadır.
  • Vertigoya neden olan hastalığın tanısı her zaman kolay olmadığı için hastalar uzman ekip tarafından modern cihazların bulunduğu merkezlerde değerlendirilmelidir . 
0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.