horlaMA

1-     ŞİŞMANSANIZ, APNEYLE SAVAŞ ZORLAŞIR:

Alınan fazla kilolar, tüm vücutta yağlanmaya yol açtığı kadar dil kökü, yutak ve yumuşak damağın da yağlanmasına, bu durum ise solunum yolunun daha kolay tıkanmasına neden oluyor. Şişmanlık, vücudun ihtiyaç duyduğu oksijen miktarının artmasına yol açıyor, dolayısıyla zaten apne nedeniyle nefes borusundan oksijen girişi sorunu olan hastada sorun daha fazla artıyor. Bu nedenle kilo vermek en iyi tedavi yöntemlerinden biri, ancak genellikle diğer tedavi yöntemleriyle birlikte uygulanması gerekli oluyor. Çünkü kilo kaybı olmadan diğer tedavi yöntemlerinin de başarı şansı büyük oranda azalıyor.

 

2-     ALERJİ, PANİK ATAK, UYKU VE KAS GEVŞETİCİLER HORLATIR:

Doktor önerisi ve mutlak gereksinim olmadan alınan alerji, uyku ilaçları, bazı psikiyatrik ilaçlar ve kas gevşeticiler horlamaya yol açabilir veya zaten var olan horlama ve uyku apnesini ağırlaştırabilir. Ayrıca sigara ve alkol kullanımı da olumsuz etkilidir. Bu nedenle sözkonusu ilaçları mutlaka doktora sorarak almak gerekiyor. Alkol ve sigaradan uzak durmak da etkili önlemler.

3-     CPAP (MASKE) AYARLARINI 6 AYDA BİR YAPTIRIN:
Apne sırasında belli sürelerle nefes durduğundan oksijen geçişi sağlanamaz ve      hava yolu çöker. Bu nedenle apne hastalarının bazılarına CPAP denilen cihaz önerilir. Bu cihazın maskesi takılarak oksijenin vücuda girmesi sağlanır. Ancak hastaların otomatik olmayan CPAP cihazlarının basınç ayarlarını 6 ayda bir yaptırmaları gerekiyor. Ayrıca hastanın bıyıklı olması, maskenin ağız ve buruna tam oturmasını engellediğinden kesilmesi daha doğru.

 

4-     DEVAMLI HORLAYANLARDA APNE OLABİLİR:

Sürekli horlayan kişilerde muayene ve testler sonucunda apne hastalığı saptanabilir. Ancak horlama komik ve çaresiz bir hastalık değildir. Tedavisinde küçük dil, damak ve sarkan yumuşak dokuların cerrahi olarak küçültülmesinin yanısıra, implant, radyofrekans gibi seçenekler vardır. Muayene sırasında, horlayan kişilerin eşlerinden alınacak öykü de tedavi seçeneğinin belirlenmesinde önemlidir. Yüzün anatomik yapısı, örneğin çenenin geride olması, boynun kalın ve kısa olması da horlamayı artıran etkenlerdir.

 

5-     ORTOPEDİK YASTIK, SADECE YAN DÖNÜP HORLAMAYANDA ETKİLİ:

Ortopedik yastık kullanımı sırt üstü yatınca horlayan, yan dönünce horlamayan hastalarda önleyici olabilir. Başın yükseltilmesi ise, belden itibaren kademeli olarak yapıldığında fayda sağlayabilir. Aksi takdirde sadece boyun yükseleceğinden ve büküleceğinden boyunda ağrılar olur, horlamaya da faydası olmaz.

 

6-     UZUN SÜRELİ BURUN SPREYİ KULLANMAK ZARARLI!:

Burun spreyi sadece burun etinde sorun varsa kullanılabilir. Burun etini kısa sürede büzen ve burnu hemen açan spreyleri (iliadin, otrivin gibi) uzun süre kullanmak sakıncalı. Kortizon içerikli spreyler burun etlerini baskı altında tuttuğundan diğer spreylerin aksine uzun süreli kullanılabilir. Sadece burun etinde sorun olan hastalarda, ameliyat da uygun bir seçenek.

 

7-     SPORCULARIN KULLANDIĞI KANAT MANDALLARI ÇÖZÜM DEĞİL:

Sporcuların sportif faaliyetlerde burun kanatlarını açık tutmak için kullandıkları mandallar, nefesi açmada çoğu zaman yeterli değil. Eğer kişide sadece burun kanatlarında çökme varsa tedavide az miktarda destek olabiliyor.

 

8-     APNE VE HORLAMANIN GENETİK YÖNÜ VAR:

Anne ve babada horlama, apne sorunu varsa çocuğunda da olabilir. Anatomik yapıdaki kalın ve kısa boyunlu olmak, çenenin geride olması risk faktörü. Çocuklarda fiziksel ve zeka gelişimini olumsuz etkileyen apne ve horlama sorununa karşı en iyi çözüm bademcik ve geniz etinin alınması, ayrıca spor yapmak, şişmanlamamak da önlemler arasında sayılmakta.

 

9-     MASKE TAKMADAN YAŞAYAMAZSINIZ!:

Hastalar CPAP takmadan uyumanın çaresini istiyor. Cerrahi, maske, radyofrekans ve implant seçenekleri uygun hastalarda kullanılıyor. Bu seçenekler uygun hastalarda CPAP kullanımını ortadan kaldırıyor. Ancak bazı hastaların da doktorun önerisine uyarak ömür boyu maske takması gerekebiliyor. Hastalar sadece 1 saate kadar olan basit şekerlemelerde maskesiz dolaşabilir.

 

10-ASFALT DELME MAKİNESİNİN ŞİDDETİNDE HORLAYAN VAR:

Horlama hem sosyal açıdan hem de tıbbi açıdan ciddi bir sağlık sorunu. Çeşitli dereceleri var. Rahatsız etmeyen, yatak arkadaşını rahatsız eden, tüm ev halkını rahatsız eden ve komşuları rahatsız eden olmak üzere 4 derecede horlama var. Bazen horlamanın şiddeti asfalt delme makinesinin yarattığı gürültünün seviyesine ulaşabiliyor. Bu nedenle uygun ve doğru tedavi şart.

 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.